Günümüzde estetik kaygıların ötesinde ciddi bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkan varis, özellikle uzun süre ayakta kalan ya da masa başı çalışan bireylerde sıklıkla görülmektedir. Varis tedavisi konusu hem sağlık hem de yaşam kalitesi açısından son derece önemlidir.
Varis, toplardamarların genişlemesi, uzaması ve kıvrılması sonucu cilt yüzeyine yakın şekilde belirginleşmesidir. Genellikle bacaklarda görülür çünkü yerçekimi etkisiyle bacak toplardamarlarında kanın yukarı taşınması daha zordur. Bu durum zamanla damar kapakçıklarının işlevini yitirmesine ve damarlarda kan birikmesine neden olur. Varisin birçok nedeni olabilir. Genetik yatkınlık, uzun süre ayakta kalmak, hareketsiz yaşam tarzı, obezite ve hamilelik en yaygın sebepler arasındadır. Ayrıca yaş ilerledikçe damarların elastikiyeti azalır, bu da varis riskini artırır.
Varis oluşumunun temelinde damar kapakçıklarının işlev bozukluğu yatar. Ancak birçok risk faktörü de varis gelişimini hızlandırabilir:
Varisler genellikle 3 ana grupta incelenir:
Cilt yüzeyine yakın, ince ve kırmızı-mor renkte görülen damar çatlamalarıdır. Genellikle estetik kaygı yaratır, ağrı yapmaz.
Daha büyük ama hala yüzeysel damarlardır. Mavi renkte olabilir, hafif ağrı yapabilir.
Daha kalın, kabarık ve kıvrımlı damarlardır. Genellikle ağrılıdır ve ileri evrede tedavi edilmezse ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
Her türün tedavi yöntemi farklıdır. Bu nedenle doğru teşhis çok önemlidir.
Gelişen teknoloji sayesinde varis tedavileri artık daha konforlu ve ağrısız hale gelmiştir. Hastaya göre planlanan başlıca tedavi yöntemleri şunlardır:
CLACS (Cryo-Laser and Cryo-Sclerotherapy), yani “Soğuk Lazer ve Skleroterapi Kombinasyonu” varis tedavisinde kullanılan modern ve etkili bir tekniktir. Özellikle kılcal damar varisleri (telenjiektazi) ve estetik görünüm açısından rahatsız edici ince damarlar için geliştirilmiştir.
CLACS tedavisi, üç farklı yöntemi aynı anda kullanır:
Bu üçlü kombinasyon, tedavinin etkinliğini artırırken hasta konforunu da maksimize eder.
Skleroterapi, varisli damara sklerozan madde adı verilen özel bir ilaç enjekte edilerek damarın kapatılmasını sağlayan bir tedavi tekniğidir. Bu ilaç damarın iç yüzeyini tahrip eder, damar büzülür ve zamanla tamamen kapanarak yok olur. Kapalı damar vücut tarafından emilir ve görünmez hale gelir.
Geniş ve derin varislerde ise daha gelişmiş tedavi yöntemleri (örneğin köpük skleroterapisi, lazer, RF) tercih edilir.
İşlem oldukça basit ve hızlıdır:
Tedavi edilen damarda kan akışı durur. Vücut, artık işlev görmeyen bu damarı zamanla parçalayarak yok eder. Bu süreç birkaç hafta sürebilir. Varislerin tamamen kaybolması genellikle 2–3 hafta içinde gerçekleşir.
Bu avantajlar, skleroterapiyi yoğun iş temposuna sahip bireyler için ideal hale getirir.
Bu yöntemde varisli damarın içine ince bir lazer kateteri yerleştirilir. Kateterden damar boyunca verilen lazer ışını, damar duvarını ısıtarak büzüştürür ve damarı kapatır. Kapanan damar zamanla vücut tarafından yok edilir. Kan ise sağlıklı damarlardan akmaya devam eder.
Bu özellikleri sayesinde lazerle varis tedavisi, hem estetik hem de fonksiyonel olarak son derece avantajlıdır.
Lazer tedavisi özellikle şu durumlarda önerilir:
Ancak çok kıvrımlı damarlar ya da tamamen tıkanmış damarlarda lazer uygulaması uygun olmayabilir.
Tedavi sonrası süreç oldukça rahattır, ancak doktor kontrolleri ihmal edilmemelidir.
Radyofrekans (RF) ile varis tedavisi, varisli damarların içeriden ısı ile kapatılmasını sağlayan, minimal invaziv, yani ameliyatsız bir tedavi yöntemidir. Bu teknikte damar içine ince bir kateter yerleştirilir ve yüksek frekanslı radyo dalgaları gönderilerek damar duvarı ısıtılır. Isıya maruz kalan damar büzüşür ve kapanır.
Bu işlem sonrası kapanan damar zamanla vücut tarafından emilir ve görünmez hale gelir. Kan ise sağlıklı damarlardan akmaya devam eder.
Tüm işlem ortalama 30–45 dakika sürer. Hasta aynı gün taburcu edilir ve kısa sürede normal hayatına dönebilir.
Bu avantajları sayesinde RF tedavisi, özellikle yoğun iş temposu olan kişiler için ideal bir seçenektir.
Köpük tedavisi, varisli damara özel bir ilacın hava ile karıştırılarak köpük formuna getirilip enjekte edilmesiyle uygulanan bir varis tedavisi yöntemidir. Bu köpük, damarın iç çeperine yapışarak damar duvarını tahrip eder. Sonuç olarak damar kapanır ve vücut tarafından zamanla emilerek yok edilir.
İşlem oldukça basittir ve genellikle 15–30 dakika içinde tamamlanır:
Bu avantajlar sayesinde köpük skleroterapisi, özellikle zamanı kısıtlı ve aktif çalışan bireyler için idealdir.
Köpük skleroterapisi, özellikle aşağıdaki durumlar için uygundur:
Miniflebektomi, yüzeyel varislerin tedavisinde uygulanan, minimal invaziv yani küçük girişimsel bir cerrahi yöntemdir. Gözle görülür, kabarık, kıvrımlı varislerin doğrudan cilt üzerinden çıkarılmasını sağlar. Genellikle lazer veya radyofrekans gibi yöntemlerle birlikte uygulanır.
Bu yöntemde, varisli damarların üzerine 1-2 mm’lik küçük kesiler yapılır. Bu kesilerden özel cerrahi aletlerle varisli damarlar dışarı alınır ve çıkarılır. İşlem sırasında lokal anestezi uygulanır, hasta ağrı hissetmez.
Miniflebektomi genellikle şu durumlarda tercih edilir:
Miniflebektomi sonrası hasta birkaç gün içinde normal yaşantısına dönebilir. Hafif morarma ve sertlik görülebilir, ancak bunlar geçicidir. Varis çorabı kullanımı ve kısa süreli istirahat önerilir. İşlem sonrası ciltte dikiş gerekmez, kesiler kendiliğinden iyileşir.
Evet. Çıkarılan damarlar bir daha oluşmaz. Ancak zamanla başka damarlarda varis gelişme riski olabilir. Bu nedenle yaşam tarzı değişiklikleri ve kontroller önemlidir.
Varis hastalığında günümüzde çoğunlukla ameliyatsız yöntemler tercih edilse de, bazı durumlarda cerrahi müdahale hala geçerliliğini koruyan bir tedavi seçeneğidir. Özellikle ileri evre varislerde cerrahi, kalıcı ve etkili bir çözüm sunabilir.
Cerrahi varis tedavisi genellikle şu durumlarda gündeme gelir:
Bu tür şikâyetlerde cerrahi müdahale, tedavi başarısını artırır ve komplikasyonları önler.
Cerrahi varis tedavisinde birden fazla teknik kullanılabilir. Hastanın damar yapısına ve varisin evresine göre uygun yöntem seçilir:
Stripping (Damar Çekme Ameliyatı)
Bu klasik yöntemde, ana yüzeyel toplardamar (genellikle safen veni) bacak boyunca çıkarılır. Damar, kasık bölgesinden girilip ayak bileğine kadar bir tel yardımıyla çekilerek çıkarılır.
Mini Flebektomi (Mikrocerrahi)
Belirgin varisli damarlar küçük cilt kesileriyle tek tek çıkarılır. Bu yöntemde iz çok az kalır. Genellikle stripping ile birlikte uygulanır.
Ambulatuvar Flebektomi
Ayakta yapılan, lokal anestezi ile uygulanan bir mikrocerrahi işlemdir. Özellikle belirgin ve yüzeyel varislerde tercih edilir.
Tedavi sonrası iyileşme süreci oldukça hızlıdır. Hastalar çoğu zaman aynı gün evlerine dönebilir. Ancak bazı noktalara dikkat edilmesi gerekir:
Tamamen önlemek mümkün olmasa da riskleri azaltmak için bazı adımlar atabilirsiniz:
Bu alışkanlıklar, hem tedavi sonrasındaki süreci destekler hem de yeni varis oluşumunun önüne geçer.
Varis, sadece kozmetik bir sorun değildir. Zamanla yaşam kalitesini düşürebilir ve ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Neyse ki, modern varis tedavi yöntemleri sayesinde bu sorundan kalıcı olarak kurtulmak mümkün. İlk adım olarak bir damar cerrahına ya da kalp damar hastalıkları uzmanına danışmanız yeterli. Ertelemeyin, sağlıklı bacaklara giden yolda ilk adımı bugün atın.
Hayır, günümüzde kullanılan lazer, radyofrekans ve skleroterapi gibi yöntemler lokal anestezi ile uygulanır ve genellikle ağrısızdır. Sadece hafif bir rahatsızlık hissedilebilir. Tedavi edilen damarda tekrar varis oluşmaz. Ancak yaşam tarzına ve genetik yatkınlığa bağlı olarak başka damarlarda yeni varisler gelişebilir. Bu nedenle tedavi sonrası bakım önemlidir. Uygulanan yönteme göre değişir. Skleroterapi gibi işlemler genellikle birkaç seansta tamamlanırken, lazer veya RF tedavisi çoğu zaman tek seansta sonuç verir. Hamilelik döneminde genellikle aktif tedavi önerilmez. Ancak destekleyici önlemler (varis çorabı kullanımı, bacakları yukarı kaldırma gibi) alınabilir. Tedavi genellikle doğum sonrasına bırakılır. Eğer varis sağlık problemi yaratıyorsa (ağrı, ödem, ülser vs.), devlet hastanelerinde ve SGK anlaşmalı özel hastanelerde tedavi kısmen veya tamamen karşılanabilir. Estetik amaçlı tedaviler genellikle SGK kapsamı dışındadır.Sıkça Sorulan Sorular
Varis tedavisi ağrılı mıdır?
Varis tedavisinden sonra tekrar varis oluşur mu?
Varis tedavisi kaç seans sürer?
Hamilelikte varis tedavisi yapılabilir mi?
Varis tedavisi SGK tarafından karşılanır mı?