Kılcal damar çatlamaları, estetik kaygıların yanı sıra sağlık sorunlarına da yol açabilen damar problemleridir. Günümüzde bu problemleri gidermeye yönelik pek çok farklı yöntem geliştirilmiştir. Ancak son yıllarda öne çıkan, hem etkinliği hem de hasta konforu açısından dikkat çeken bir yöntem var: CLACS tedavisi.
CLACS, İngilizce “Cryo Laser and Cryo Sclerotherapy” kelimelerinin kısaltmasıdır. Türkçeye “Soğuk Hava Eşliğinde Lazer ve Skleroterapi” olarak çevrilebilir. Bu tedavi yöntemi, Brezilyalı bir doktor olan Dr. Kasuo Miyake tarafından geliştirilmiş ve dünya genelinde yaygınlaşmaya başlamıştır. CLACS tedavisi, özellikle yüzeyel kılcal damarların ve retiküler varislerin (yeşilimsi yüzeyel damarlar) tedavisinde son derece etkili bir yöntemdir.
Bu üçlü kombinasyon sayesinde damarlar kalıcı olarak kapatılır ve cilt yüzeyi pürüzsüz bir görünüme kavuşur.
CLACS tedavisi oldukça sistematik bir şekilde gerçekleştirilir. İşlem öncesi, lazer cihazı ile damarlar belirlenir ve özel görüntüleme sistemleri (transilluminasyon ve augmented reality gibi) kullanılarak cildin altındaki görünmeyen damarlar da tespit edilir.
Tedavi süreci şu adımları içerir:
İşlem yaklaşık 30-45 dakika sürer ve genellikle birden fazla seans gerekebilir.
CLACS yöntemi klasik lazer veya skleroterapiye göre çok daha gelişmiş bir yöntemdir. Bu tedavinin öne çıkan avantajları şunlardır:
CLACS tedavisi, özellikle aşağıdaki durumları yaşayan kişiler için uygundur:
Tedavi öncesi mutlaka bir damar cerrahı veya dermatoloji uzmanı tarafından değerlendirme yapılması gerekir.
CLACS tedavisi sonrasında genellikle ciddi bir iyileşme süreci gerekmez. Ancak bazı noktalara dikkat edilmesi tedavinin başarısını artırır:
Genellikle birden fazla seans gerekebilir. Seanslar arasında genellikle 3-4 hafta bırakılır.
Her tıbbi işlemde olduğu gibi CLACS tedavisinin de bazı olası yan etkileri olabilir. Ancak doğru şekilde uygulandığında bu riskler oldukça düşüktür:
Bu yan etkiler genellikle kısa sürelidir ve ciddi bir sağlık riski oluşturmaz.
Kılcal damar çatlamaları, çoğu zaman estetik bir sorun gibi görünse de aslında altında yatan venöz problemleri işaret edebilir. CLACS tedavisi, hem estetik hem de tıbbi açıdan etkili bir çözüm sunar. Lazer, soğuk hava ve skleroterapinin güçlü kombinasyonu sayesinde ağrısız, hızlı ve başarılı sonuçlar elde etmek mümkündür. Eğer siz de bacaklarınızda kılcal damar görünümünden şikâyetçiyseniz, bir damar cerrahına danışarak CLACS tedavisinin sizin için uygun olup olmadığını öğrenebilirsiniz.
CLACS tedavisi genellikle ağrısız veya minimum ağrılıdır. Soğuk hava uygulaması, tedavi sırasında cilt üzerinde uyuşma etkisi yaratarak ağrıyı büyük ölçüde azaltır. Lazer ışını ve skleroterapi işlemleri de minimal rahatsızlık verir. Çoğu hasta, işlem sonrası hafif bir hassasiyet veya sıcaklık hissi dışında önemli bir rahatsızlık hissetmez. Evet, başarılı bir CLACS tedavisinden sonra hedeflenen damarlar kalıcı olarak kapanır ve zamanla vücut tarafından emilerek yok edilir. Ancak kişinin genetik yatkınlığı varsa, yaşam tarzı faktörleri (uzun süre ayakta durmak, hareketsizlik vb.) yeni damarların oluşmasına neden olabilir. Bu durumda yıllar içinde tekrar tedavi gerekebilir. CLACS tedavisinden sonra ilk 24 saat ağır egzersizlerden kaçınılmalıdır. Bu süreçte damarların iyileşmesi desteklenir. Ancak ertesi gün hafif yürüyüş gibi aktiviteler yapılabilir. Genellikle 3-5 gün içinde kişi spor rutinine geri dönebilir. Yüksek etkili sporlara dönüş süresi, işlemin yaygınlığına ve doktorun önerilerine göre değişebilir. CLACS tedavisi genellikle iz bırakmaz. Skleroterapi sırasında yapılan iğne girişleri çok incedir ve genellikle birkaç gün içinde tamamen kaybolur. Ancak bazı hassas cilt tiplerinde geçici renk değişiklikleri veya hafif morluklar görülebilir. Bunlar da birkaç hafta içinde kendiliğinden geçer.Sıkça Sorulan Sorular
CLACS tedavisi ağrılı bir işlem midir?
CLACS tedavisi sonrasında damarlar tamamen yok olur mu?
CLACS tedavisi sonrası tekrar spor yapılabilir mi?
CLACS tedavisi sonrası ciltte iz kalır mı?